Ahırdan müzeye Afrodisias kenti ve ilginç hikayesi

   


Usta Foto Muhabiri Ara Güler, çektiği fotoğraflarla Türkiye'nin görsel hafızasını olmasının yanında Aydın'ın Karacasu ilçesine bağlı kırsaldaki Geyre mahallesi'nde Roma İmparatorluğu'na ait, tarihi MÖ. 500'li yıllara dayanan ve ismini tanrıça Afrodit'ten alan Afrodisias Afrodit'nin bulunmasını sağladı. O dönem çektiği bir fotoğraf ise bir köyün hayatını değiştirdi.

 


Aydın'ın Geyre mahallesi'ne bir baraj açılışı için gazeteci olarak giden, dönüşte de yolunu kaybeden Ara Güler, bir köyden geçerken köylülerin tarihle iç içe yaşadığını görür.
roma sütünları arasında köylülerin ahırlar kurduğunu hatta lahitlerin üstünde çamaşır kuruttuklarını farkeder ve hemen siyah beyaz fotoğraflar çekip bunları yayınlar

 


TARİHE TANIK EDEN KÖYLÜLER KONUŞTU
Ara Güler çektiği o fotoğraflarla Geyrilerin hayatlarını da değiştirdi. Bölge turizme kazandırıldı, kültür mirası olarak seçildi ve tüm dünyanın bölgeyi tanımasına neden oldu. Devlet Şimdilerde Afrodisias Antik kentin içerisinde kalan evlerin devlet tarafından kamulaştırılıp, yaklaşık iki kilometre uzaklıktaki yeni yerleşim alanına taşınmasını sağladı. Bu köylülerden Aral Güler'i çocuk yaşta görenler yaşadıklarını anlattı. Büyük sanatçının 1958 yılında çektiği tarihi fotoğraflarda kendisinin de bulunduğu söyleyen Mehmet Çetintepe, şunları söyledi:

                            
"Bölgemize büyük katkıları oldu. Ara güler, burayı yolunu kaybederek buldu. Sonradan Prof. Dr. Kenan Erim ile konuşup bölgenin tarihi eser olarak ortaya çıkmasını sağladı. O zaman bizim evlerimiz ören yerinin içerisindeydi. Bu evlerimiz istimlak edildi, boşaltıldı biz de yeni evlerimize taşındık.

Ara güler sadece bize değil çevremizdeki köylere de büyük katkı verdi. Bizim köyden 20 kişi bu tarihi antik kentte çalışıp, emekli oldu. Bunun yanı sıra kazılarda 300 köylü görev alıyordu. Onlar da emekli oldu. Köylüler büyük mermer küpleri pekmez ve şarap yapmak için kullanırdı. Sütunları ve sütun başlarını evlerinde kullanırlardı. Sonradan bunlar müzeye teslim edildi."
 
Köylülerden Erol Çetintepe ise "Ara güler'i kazı evine geldiği zaman gördüm. Burayı ziyaret ederdi. Onun sayesinde bölgemizi dünya tanıdı. Binlerce turist geldi" dedi. Geyre yeni yerine taşınsa da tarihi eserlerin kullanımının da sürdüğü ortayla çıktı. Tarihi duvar taşının köy meydanında dibek taşı olarak kullanılması dikkat çekti.
        

      Türk fotoğrafçılığına olan katkılarınız için teşekkürler ışıklar içinde yürüyün
        1928-2018


kaynakça : https://www.kisa.link/Ljbp

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Omaha Sahili canavarı Heinrich Severloh

Resim
                              İkinci Dünya Savaşı'nın bitmesine bir yıl kala  Nazi ordusuna karşı oluşturulan kuvvetleri General Dwight D. Eisenhover komuta ediyordu. Aslında 5 Haziran günü düşünülen taarruz olumsuz hava şartları sebebiyle bir gün sonrasına ertelendi.ABD, İngiltere, Kanada, Belçika, Norveç, Polonya ve Yunanistan olmak üzere çok sayıda ülkeden asker  Normandiya Sahillerine çıktı. 7 bin savaş gemisinden oluşan bir filoyla çıkarmanın yapıldığı ilk gün müttefik kuvvetler 10 bin 600 asker kayıp vermişti. Bu çıkarmanın yapıldığı sahillerden biri olan Omaha Sahili ise Normandiya Çıkarması'nın en tehlikeli noktasını teşkil ediyordu.                     Buna rağmen karşı direniş ve olası karşı ateş gücüne rağmen  Amerikalı savaş stratejistlerin en az önemsediği bir bölgeydi. Utah Sahili'ni bir alay Alman askeri tutarken Omaha Sahili...
Devamı

Kitap önerisi

Resim
  Kavgamız  Atakan Büyükdağ Bilim adamları ile Genarallerin savaşını anlatan sürkleyici bir 2. dünya savaşı kitabıdır. Bir yandan savaşlar yapılırken diğer yandan bilimin durmadığının göstergesidir. Einstein, Szilard, Hahn, Bohr, Rutherford gibi bilim adamları başroller olmak üzere Hitler Almanyası'yla zamana karşı bir savaşı anlatan kitap. I. Dünya Savaşı'ndan sonra sabrı tükenen Almanya halkı ve yönetime gelen faşist ve acımasız Hitler. Einstein, Szilard, Meitner gibi bilim insanlarının Nazi Almanyası'ndan teker teker kaçışlarını bilimsel mücadeleleriyle birlikte anlatan fazlasıyla akıcı bir kitap. Öyle ki bir süre sonra bu mücadele Yahudi bilim adamlarının hayatta kalmasına, İstanbul Üniversitesi'nde bazılarına eğitmenlik verme yetkisinin verilmesine, bilimin durmadan devam etmesine yol açıyor.  Bir yandan Hitler gücüne güç katarken diğer yandan kademeli bir şekilde birileri atoma pozitif yüklü atomlar yolluyor, Szilard'ın aklında nötron gibi nötr yük...
Devamı